17 Mart 2013 Pazar

17 Mart 2013 Tarihli Gazete Yazım


Bahar Gelirken..
Günlerin yavaş yavaş uzamaya başlamasıyla birlikte  bahar kendini yavaşça hatırlatmaya başladı bile. Yağmurlu ama ılık günlerle, yaz için yapılacak yepyeni planlarla, yoğun geçen bir eğitim- öğretim döneminin  sonlarına gelmekleJ -bahar ayları her zaman heyecan verici olmuştur. Peki baharı fırsat bilerek kendimizle ilgili yenilikler yapmaya, tıpkı paltolarımızı çıkaracağımız gibi üzerimizdeki yüklerden arınmaya ne dersiniz? J


     *Pozitif olun..Yaşadıklarınızın, olayların olumlu tarafını görmeye ne dersiniz? Yaşanan her şeyde pozitif bir yan vardır yeter ki görmesini bilelim, anlamak isteyelim.  Olumsuz sizi üzen, kızdıran, endişelendiren şeyler yaşıyor olabilirsiniz, önce bunları kabullenin, sonra olumlu tarafından bakmaya çalışın. Bu nasıl mı olacak? Belki şöyle düşünmeye başlayabilirsiniz, yaşanan her şeyde bir neden vardır , belki bize bir şey öğreten, bir şeyleri daha net görmemizi sağlayan, bize bir anlamda rehberlik eden olaylar gibi. O nedenle hani hep denir ya, bardağın dolu tarafına bakın diye, işte aynen öyle.. Hiç dolu olmayabilirdi de , öyle değil mi? Ya da her şeyden önce biraz daha farklı bakıp bardağın geri kalan kısmını doldurmak da sizin elinizde bunu hep hatırlayın. J
     
             *Affedin..  Geçmişte sizi çok üzen, derinden etkileyen, şu andaki yaşamınızı etkileyen bir çok olay yaşamış olabilirsiniz. Sizi gerçek anlamda üzen, bir türlü  anlam veremediğiniz, belki kendinizi de bu durumdan dolayı suçladığınız durumlar yaşamış olabilirsiniz. Size sadece üzüntü  veren  insanlarla karşılaşmış ,  onları hayatınızın bir döneminde hayatınıza dahil etmiş olabilir ve bunları yaşadığınızdan dolayı  kendinizi de suçluyor olabilirsiniz. Varsın bunlar olsun, bırakın, geride bırakın hepsini , her şeyi.. Taşımayın artık ne onların yükünü ne onların size verdiği üzüntüleri, acıları, bırakın hepsi geride , olması ve kalması gereken yerde kalsın. Düşündükçe, onları yaşadıkça hala onların hayatını yaşıyorsunuz farkında mısınız? Bu sizin şu anki hayatınız değil, olması gereken de bu değil.  Siz bunu hak etmiyorsunuz ve hala onları yaşıyorken emin olun şu andaki hayatınızı yaşamıyorsunuz. Gerçek olmayan bir hayatı yaşıyorsunuz,. Gerçek olan şu an sadece. Bırakın onları ve affedin her şeyi , olması gereken , olması gerektiği gibi oldu hepsi bu ,bunu fark edin.  Ne kadar rahatladığınızı görüceksiniz..

             *Farklı bir şeyler deneyin..  Bu evinize farklı bir yoldan ve hatta bisikletle   gitmek olabilir veya yeni bir hobi de olabilir, tamamen size kalmış. Yeni her şey güzeldir, heyecan vericidir.  Aylık farklı bir dergi alabilirsiniz, aranızın iyi olmadığı birine gülümseyebilir, hatrını sorabilirsiniz. İnanın bunların hepsi sizi farklı hissettirecek.
                                                                                                                                                   
           *Yavaşlayın.. Öyle hızlı hayatlar yaşıyoruz ki. Bir sabah bir akşam var, hepsi bu. Anlamıyoruz, vakti , saati nasıl geçiyor o dakikalar nasıl bir anda bitiyor ve soluğu gece uykuda alıyoruz.. İşte o nedenle biraz daha sakinleşin, gevşeyin, yavaşlayın. Daha yavaş  bir şekilde kahvenizi için mesela. Biraz daha erken uyanın ve daha sakin bir şekilde hazırlanın sabahları işe/okula giderken.  Arabanızı daha yavaş kullanın hatta. Bunların yanı sıra zamanınızı öyle bir planlayın ki her şeye vaktiniz olsun ama koşturmadan, sakin sakin.

       *Kendinize iyi davranın.. Yaptıklarınızdan, söylediğiniz sözlerden, davranışlarınızdan pişmanlık, üzüntü duymayın, bırakın gitsin. Kendinizi olduğunuz gibi kabullenin. Ruhunuza, bedeninize aynı şekilde özen gösterin. Düşüncelerinize özen gösterin. Bunun yanında sağlıklı olmak için güzel yiyecekler yiyin.

         *Vakit ayırın.. Kendinize, ailenize ve sevdiklerinize vakit ayırın. Hatırlayın onlarla yaşayacağınız tek bir hayat var..

         *Doğayı fark edin.. Doğa uyanırken, onunla daha fazla vakit geçirin. Nasıl mı? Yürüyüşler yapın, denizi /gölü seyredin, çiçeklerin mis kokusunu içinize çekin, bir köpeği sevin, günbatımını izleyin(günbatımı sadece yazın güzel değildir bana inanın:) .
İnanın bunlardan en az bir tanesini bile denemek size kendinizi daha iyi hissettirecek, sizi yenileyecek, kendinizi tazelenmiş hissedeceksiniz..



“Bundan yirmi yıl sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Demir alın ve güvenli limanlardan çıkın artık... Rüzgarları arkanıza alın, araştırın, hayal edin ve keşfedin.”     
                                                                                                                             Mark Twain


Hint Felsefesinin Dört Kuralı :
İlk kural :
"Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler."

İkinci kural :
"Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yasadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "Söyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir."

Üçüncü kural :
"İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda baslar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır."

Dördüncü kural:
"Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir."Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir."

Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil..!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder