Bahar Gelirken..
Günlerin yavaş yavaş uzamaya başlamasıyla birlikte bahar kendini yavaşça hatırlatmaya başladı
bile. Yağmurlu ama ılık günlerle, yaz için yapılacak yepyeni planlarla, yoğun
geçen bir eğitim- öğretim döneminin
sonlarına gelmekleJ
-bahar ayları her zaman heyecan verici olmuştur. Peki baharı fırsat bilerek
kendimizle ilgili yenilikler yapmaya, tıpkı paltolarımızı çıkaracağımız gibi
üzerimizdeki yüklerden arınmaya ne dersiniz? J
*Pozitif
olun..Yaşadıklarınızın, olayların olumlu tarafını görmeye ne dersiniz?
Yaşanan her şeyde pozitif bir yan vardır yeter ki görmesini bilelim, anlamak
isteyelim. Olumsuz sizi üzen, kızdıran,
endişelendiren şeyler yaşıyor olabilirsiniz, önce bunları kabullenin, sonra
olumlu tarafından bakmaya çalışın. Bu nasıl mı olacak? Belki şöyle düşünmeye
başlayabilirsiniz, yaşanan her şeyde bir neden vardır , belki bize bir şey
öğreten, bir şeyleri daha net görmemizi sağlayan, bize bir anlamda rehberlik
eden olaylar gibi. O nedenle hani hep denir ya, bardağın dolu tarafına bakın
diye, işte aynen öyle.. Hiç dolu olmayabilirdi de , öyle değil mi? Ya da her
şeyden önce biraz daha farklı bakıp bardağın geri kalan kısmını doldurmak da
sizin elinizde bunu hep hatırlayın. J
*Affedin.. Geçmişte sizi çok üzen, derinden etkileyen,
şu andaki yaşamınızı etkileyen bir çok olay yaşamış olabilirsiniz. Sizi gerçek
anlamda üzen, bir türlü anlam
veremediğiniz, belki kendinizi de bu durumdan dolayı suçladığınız durumlar
yaşamış olabilirsiniz. Size sadece üzüntü
veren insanlarla karşılaşmış
, onları hayatınızın bir döneminde
hayatınıza dahil etmiş olabilir ve bunları yaşadığınızdan dolayı kendinizi de suçluyor olabilirsiniz. Varsın
bunlar olsun, bırakın, geride bırakın hepsini , her şeyi.. Taşımayın artık ne
onların yükünü ne onların size verdiği üzüntüleri, acıları, bırakın hepsi
geride , olması ve kalması gereken yerde kalsın. Düşündükçe, onları yaşadıkça
hala onların hayatını yaşıyorsunuz farkında mısınız? Bu sizin şu anki hayatınız
değil, olması gereken de bu değil. Siz
bunu hak etmiyorsunuz ve hala onları yaşıyorken emin olun şu andaki hayatınızı
yaşamıyorsunuz. Gerçek olmayan bir hayatı yaşıyorsunuz,. Gerçek olan şu an
sadece. Bırakın onları ve affedin her şeyi , olması gereken , olması gerektiği
gibi oldu hepsi bu ,bunu fark edin. Ne
kadar rahatladığınızı görüceksiniz..
*Farklı bir şeyler deneyin.. Bu evinize farklı bir yoldan ve hatta
bisikletle gitmek olabilir veya yeni
bir hobi de olabilir, tamamen size kalmış. Yeni her şey güzeldir, heyecan
vericidir. Aylık farklı bir dergi alabilirsiniz,
aranızın iyi olmadığı birine gülümseyebilir, hatrını sorabilirsiniz. İnanın
bunların hepsi sizi farklı hissettirecek.
*Yavaşlayın.. Öyle hızlı hayatlar
yaşıyoruz ki. Bir sabah bir akşam var, hepsi bu. Anlamıyoruz, vakti , saati
nasıl geçiyor o dakikalar nasıl bir anda bitiyor ve soluğu gece uykuda
alıyoruz.. İşte o nedenle biraz daha sakinleşin, gevşeyin, yavaşlayın. Daha
yavaş bir şekilde kahvenizi için mesela.
Biraz daha erken uyanın ve daha sakin bir şekilde hazırlanın sabahları
işe/okula giderken. Arabanızı daha yavaş
kullanın hatta. Bunların yanı sıra zamanınızı öyle bir planlayın ki her şeye
vaktiniz olsun ama koşturmadan, sakin sakin.
*Kendinize iyi davranın..
Yaptıklarınızdan, söylediğiniz sözlerden, davranışlarınızdan pişmanlık, üzüntü
duymayın, bırakın gitsin. Kendinizi olduğunuz gibi kabullenin. Ruhunuza,
bedeninize aynı şekilde özen gösterin. Düşüncelerinize özen gösterin. Bunun
yanında sağlıklı olmak için güzel yiyecekler yiyin.
*Vakit ayırın.. Kendinize, ailenize ve
sevdiklerinize vakit ayırın. Hatırlayın onlarla yaşayacağınız tek bir hayat
var..
*Doğayı fark edin.. Doğa uyanırken,
onunla daha fazla vakit geçirin. Nasıl mı? Yürüyüşler yapın, denizi /gölü
seyredin, çiçeklerin mis kokusunu içinize çekin, bir köpeği sevin, günbatımını
izleyin(günbatımı sadece yazın güzel değildir bana inanın:) .
İnanın bunlardan en az bir tanesini bile denemek size
kendinizi daha iyi hissettirecek, sizi yenileyecek, kendinizi tazelenmiş
hissedeceksiniz..
“Bundan yirmi yıl
sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman
olacaksınız. Demir alın ve güvenli limanlardan çıkın artık... Rüzgarları
arkanıza alın, araştırın, hayal edin ve keşfedin.”
Mark Twain
|
Hint Felsefesinin Dört Kuralı :
İlk kural :
"Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler."
İkinci kural :
"Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yasadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "Söyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir."
Üçüncü kural :
"İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda baslar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır."
Dördüncü kural:
"Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir."Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir."
Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil..!
"Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler."
İkinci kural :
"Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yasadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "Söyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir."
Üçüncü kural :
"İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda baslar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır."
Dördüncü kural:
"Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir."Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir."
Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder