29 Nisan 2013 Pazartesi

29.04.2013 -Aytunç Bentürk Röportajı -Özgür Kocaeli Gazetesi


"Dünya Dans Günü Kutlu Olsun! :) "


Dünya SALSA Şampiyonu AYTUNÇ BENTÜRK ile Harika Bir Sohbet”





SEVGİYLE DANS EDİN..

Öyle bir yer düşünün ki tüm sıkıntılarınızı boş verdiğiniz, bazen kim olduğunuzu unuttuğunuz ve sadece o anda kaldığınız, aynı zamanda inanılmaz eğlendiğiniz ve gün içindeki tüm yorgunluğu , yoğunluğu geride bıraktığınız.. Ve öyle bir ekip düşünün ki size yeni bir şeyler öğretmek için var gücüyle çalışan ve bunu yaparken hiç bıkmadan usanmadan yapan.. Ve de öyle başarılı, muhteşem, mütevazi ve iyi  bir insan düşünün ki kendisi  defalarca Dünya Salsa Şampiyonu olmuş,  yarışmalarda bir çok önemli  dereceler almış, Türkiye’de dans adına inanılmaz güzel işler yapmış, dansın gelişmesine olanak tanımış ve  bir çok öğrenci yetiştirmiş  ve yetiştirmeye de devam eden bir kişi .. Evet .. Aytunç Bentürk’ten, bahsediyorum. :)
Gerçekten çok yoğun çalışıyorum.  Buna rağmen haftada iki günümü (hem de okuldan sonra :) İstanbul  Koşuyolu’nda bulunan Aytunç Bentürk Dance Academy’de (ABDA) geçiriyorum.  Öyle anlar oluyor ki hem fiziksel hem ruhsal olarak tükenmiş oluyorum, hatta oraya giderken pilim bitmiş oluyor ama inanır mısınız bana, oraya gidince her şey değişiyor.  Hani “anda” kalmak dediğimiz şey var ya yazılarımda hep bahsettiğim, işte tam da onu yaşıyorum orada . Sadece  müzik, dans, pozitif enerji  ve de gerçekten harika insanlar..Mutluluk.. Aytunç Bentürk ,  “Türkiye Dans Sporları Federasyonu Kurucu Üyesi”  ve aynı zamanda şu anda da “Eğitim Kurulu Başkan”lığını yapıyor. Kendisi gerçekten olduğu gibi biri , inanılmaz mütevazı, güler yüzlü ve gerçekten  şanslıyım ki onun okulunda, Aytunç Hoca’dan ve yine aynı şekilde  çok değerli  diğer hocalardan salsa dersleri alıyorum. Bu arada eklemeden geçemeyeceğim ABDA Türkiye’nin tek ISO 9001 Belgeli dans okulu. :)
Aytunç Bentürk ile yapmış olduğum bu harika röportajı da sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Ta-ta-ta-tammm işte hocaların hocası  Aytunç Bentürk!!

- Aytunç  hocam dansa nasıl başladınız, bundan biraz bahsedebilir misiniz?
Dansa çocuk yaşlarda başladım. Ailem dansla iç içe olan insanlardı. Her hafta sonu  muhakkak bir araya gelir, toplanırdık. Bu buluşmalarda annemin, babamın, amcalarımın, yengelerimin, hatta dedemin de buna  dahil olmak üzere danslarını görüp çok etkilenirdim  ve ondan sonra da dansçı olmaya karar verdim. Tabi o sıralarda da  okul devam ediyordu .


-Peki dansı  profesyonel olarak yapmaya nasıl karar verdiniz
 Sonradan Tolga Han’ın televizyonlar ve yarışma programları için yetiştirmek üzere dansçılar aradığını öğrendim. Ben de oraya başvurdum , yüzlerce kişi arasından 3 kişi seçiyorlardı ve 3 kişiden biri de ben oldum ve bu şekilde profesyonel dans hayatım başladı. Tolga Han ile birlikte turnelere çıktık, Komedi Dans Üçlüsü’nü Türkiye’de ilk olarak biz kurduk.  Tolga Han’la beraber çalışmaya başladıktan sonra orada dans eden  insanları gördüm ve bu çok hoşuma gitti. Dans eden insanların üzerindeki mutluluk, heyecan, hevesi gördüm ve kendi kendime ben dansçı olmalıyım dedim. Zaten çok istiyordum ve çocukluğumdan itibaren de dansla iç içeydim, okulda, sokakta, her yerde dans ediyordum, ondan sonra da  karar verdim ve benim mesleğim bu olmalı dedim ve bu şekilde başladım.

Dans ederken kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Dans ederken kendimi bulutların üzerindeymişim gibi  hissediyorum, mutlu oluyorum, hiçbir şey düşünmüyorum, ne kadar sorun olursa olsun, ne kadar sıkıntı olursa olsun  dans ederken bunların hiçbirinin farkına varmıyorum. Tamamen kendini soyutluyor insan ve başka bir dünyaya geçiyor dans ettiği süre içerisinde. Dans ederken kısacası dünyanın en mutlu, mesut, bahtiyar insanı ben oluyorum.


“ABDA” Özel Bir Yerdir
“Aytunç Bentürk Dance Academy” (ABDA) isimli bir dans okulunuz var, burada ne gibi eğitimler veriliyor, çalışmalar yapılıyor?
ABDA’da  bütün dans eğitimleri var. Halkoyunları, hip hop, reggaeton,çocuk sınıfı,  jimnastik, bale,oryantal, Sosyal Latin Dansları, Sportif Latin Dansları, Tango.. Aklınıza gelebilecek dansla ilgili her şeyi bu okulda bulabilirsiniz ve bu okula gelen herkes de inanın benim dans ederken hissettiğim mutluluğu aynı şekilde hissediyor, o yüzden burası çok özel ve güzel bir yerdir.
-Buna ben de kesinlikle katılıyorum, burasının çok farklı, güzel  bir enerjisi var.
Aynen öyle, burası  okuldan ziyade bir klüp havasındadır. İnsanlar işinden , okulundan çıkar ve dersleri olmasa bile buraya gelirler, vakitlerini burada geçirirler. Tavla , satranç oynarlar, muhabbet ederler, yemek yerler, arkadaşlarıyla burada buluşurlar. O nedenle de “Aytunç Bentürk Dance Academy” gerçekten özel bir yerdir.
Dansa her yaşta başlanabilir mi ?
Ben dansın yaşı, boyu, tipi, kilosu olduğuna inanmıyorum. Benim şu anda 70 yaşında da,  4 yaşında da öğrencim var. Dolayısıyla dans için yaş, tip veya kilo hiç önemli değil. Kişi dansa istediği yaşta, kiloda başlayabilir, hiç fark etmez. Yeter ki insan istesin, istedikten sonra bunların hiç önemi yok. Çünkü dansa başlamanın belirli bir  yaşı yoktur, artık ben bu saatten sonra dans edemem diye bir şey olduğunu düşünmüyorum.  Benim 74 yaşında bir öğrencim var ve çok da güzel dans ediyor ve de erkek. Bilirsiniz bayanlar için dans biraz daha kolaydır, erkeklerde biraz daha zordur  fakat inanın bu öğrencimiz 74 yaşında, erkek  ve de gerçekten çok iyi dans ediyor.
Dans İnsanı Geliştiriyor
Son yıllarda dansa daha fazla ilgi duyulmaya başlandı . Özellikle programlar ve  yarışmalarla birlikte dansa olan ilgi arttı. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
Televizyondaki yarışmalar şu açıdan yararlı oldu, insanlar dansı eskiden çok fazla bilmiyorlardı, hatta belki dansın kötü bir şey olduğunu zannediyorlardı. Ama sonra gördüler ki aslında dans spor ve sanatın birleşiminden  meydana gelmiş , müzikle yapılan bir olgu. Müzik ruhun gıdası zaten. Dans bir yaşam tarzı  ve artık o televizyon programları sayesinde insanlar dans kurslarına gelmeye başladı. Yine aynı şekilde  veliler çocuklarını dans  kurslarına yazdırmaya başladı. Çünkü dans insanı geliştiriyor, özellikle çocukluktan itibaren özgüven, rahatlık sağlıyor, karşı cinsle konuşurken çok daha rahat oluyor, kendi işleri çok daha rahat gidiyor, okulda daha başarılı oluyor. Dans insanı tamamen değiştiriyor. O yüzden televizyon programları bizim için çok yararlı oldu, artık insanlar rahatlıkla bu okula dans etmek için, sanat yapmak için , spor yapmak için geliyorlar. O nedenle ben programlara minnettarım. Ve eminim ki bütün dans okulları da böyle düşünüyor.

Bu tür yarışmalara ne gibi katkınız oldu?
Televizyondaki  bütün yarışma programlarına katkım oldu, hepsinde parmağım var. Bütün dans yarışmalarında bulundum, jüri üyeliği yaptım, kareograflık yaptım, dansçıların orada bulunmasını sağladım, hepsine bir katkım muhakkak oldu. Şu anda da Benzemez Kimse Sana’da kareografi yapmaya  devam ediyorum.


Dansı Sevgiyle Yapın
Dünyanın en iyi 100 dansçısından biri olarak gösteriliyorsunuz ve gerçekten de Türkiye’de dans deyince akla ilk gelen isimlerden birisiniz.  Başarının sırrı sizce  nedir ? Bu anlamda dansı öğrenmeye yeni başlayanlara ve öğrencilerinize ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Dans etmelerini şiddetle tavsiye ederim, öğrencilerin, çocukların, büyüklerin. Fakat bu dansı hırsa çevirmemeleri gerekiyor. Ben en iyiyim, en iyisi olacağım, benden iyisi yoktur diye   düşünmemeleri  gerekiyor. Dansı sadece sevgiye yaparlarsa başarıya ulaşabilirler. Onun haricinde asla ve asla gerçek başarıyı yakalayamazlar. Bunun dışında öğrencilere bunu bir meslek olarak seçmelerini önermiyorum. Henüz önermiyorum aslında, çünkü şu anda daha o kadar ilerlemedi Türkiye.  Meslek olarak mantıklı bir seçim olmaz, çünkü ne zaman ne olacağımız belli değil. En ufak bir kriz, deprem, bir savaş söylentisi önce bizi etkiliyor.  Meslek olarak seçilecek bir durumda değiliz fakat yan iş, ikinci meslek ,boş zaman değerlendirme veya spor olarak yapılabilinir, bunu kesinlikle öneriyorum. Buna ek olarak   mühendislik okumuş, master yapan bir kişinin sonra bir dans okulu açmasına da karşı olduğumu söylemek isterim. Bunu yapmamalarını öneriyorum.Çünkü bizim her şeyimiz vücudumuz . Diyelim ki Allah korusun kolun veya bacağın kırıldı bir şekilde oturarak masa başında işine devam edersin fakat  dansta öyle değil, bunlar olduğu zaman bittiğin andır. O yüzden başka bir meslek olacak , dans da ikinci bir meslek olarak yapılacak. Çünkü zaten bizim işimiz genelde iş çıkışı , akşam saatlerinde oluyor,dolayısıyla normal çalışan bir insan da işten çıktıktan sonra gelip  dans eğitmenliği yapabilir. İkinci meslektir bu, herhangi olumsuz bir durum olsa da diğer taraftan maaşını almaya devam edeceği için sıkıntı yaşamayacaktır. Meslek olarak önermiyorum fakat diğer her şey için öneriyorum.


Dans Hayatınızın Akışını Değiştirir
Kesinlikle katılıyorum Aytunç Hocam , öyle ki insan kim olduğunu bile unutuyor dans ederken.
Aynen öyle, bir kere hayatının akışı bile değişir insanın dans ettiği sürece. Öyle çok insan gördüm ki sokakta bile  önceden  düzgün yürüyemeyen fakat dans sonrası çok değişenler. Konuşmayı bilmeyenler  fakat dans sonrasında inanılmaz değişim gösterenler, burada çözülenler. Hatta bir keresinde hiç yemek yemeyen  bir çocuğumuz vardı  ailesi buraya getirdi, çocuk burada şişmanlayıp gitti. Yine aynı şekilde hiç konuşmayan bir çocuk vardı , şimdi çocuk bülbül gibi şakıyor.  Bu tarz değişimleri çok net görebiliyorsunuz. İnsanın hayatı değişiyor, insanın oturması, kalkması, yemesi ,içmesi değişiyor. Dans bunları yüzde yüz etkiliyor çünkü. Dans değiştirir, güzel yönde değiştirir.
Bir çok insanın hedeflediği, başardığı bir konumdasınız. Bütün hayallerinize ulaştınız diyebilir miyiz?
Aslında hayallerime ulaştığımı söyleyebilirim. Hep bir dans okulum olsun istemiştim, oldu. Dünya yarışmalarında iyi bir sonuç getireyim, ülkemi tanıtayım istemiştim, bu da gerçekleşti. Hayal ettiğim bir çok şeyi başardım.  Bunun ötesinde bir dansçının başka hayali nedir? Öğrencilerinin de aynı başarıları  yakalamasıdır . Aslında bunu da yavaş yavaş yakaladık.  Bir öğrencim olimpiyat şampiyonu oldu,  bir öğrencim dünya şampiyonu oldu, dünya şampiyonalarına katılıyor. Bunun da sürekliliğini sağlayabilirsem benim için olmuş en güzel şeylerden bir tanesi olacaktır. Daha da ne isteyeyim yani hayattan. :) İstediğim her şey gerçekleşti.

Dans dışındaki Aytunç Bentürk’ü bize anlatır mısınız?
Aytunç Bentürk spor yapar,  sinemaya gitmeyi çok sever, film izlemeyi çok sever. Hatta öyle ki sinemadan sonra eve gelip evde de film izleyebilir.
Hangi tür filmleri seversiniz?
Genellikle vurdulu kırdılı,  savaşlı, actionlı, bol aksiyonlu filmler benim için idealdir. Fantastik , tarihi fantastik filmlere bayılırım , bilim kurgu filmlerini çok severim. Playstation çok oynarım, oyun oynamayı çok severim, oyunun her türlüsünü çok severim. Bu bir çocuk oyunu da olabilir, tavla da olabilir. Playstation oynarken de çok başka bir dünyaya gidiyorum, hiç bir şeyi düşünmüyorum,  sadece oyuna konsantre oluyorum. Kısacası neşeli, eğlenceli, arkadaşlarıyla olmayı seven birisidir Aytunç Bentürk.
Dünyada beğendiğiniz dansçılar kimler?
Michael Jackson tabi ki ilahtır, ondan sonra Madonna gelir , onun  danslarını çok severim. Benim dönemimde Paula Abdul vardı onu çok beğenirdim. Şimdi  ise Jennifer Lopez’i beğeniyorum. Salsa’da  Juan Matos, Johnny Vasquez , Louis Vasquez, Francesco Vasquez.Eddie Torres tabi ki kendisi kraldır. Eminim ki onlar da beni beğeniyorlardır . Michael Jackson’ı bilmiyorum tabi ama. :))



2-3 Mayıs’ta Ekibimle Birlikte İzmit’teyim
İzmit hakkındaki düşünceleriniz? İzmit’i nasıl tanırsınız?
İzmit’e çok sık gelirim, orada arkadaşlarım var. Kocaeli Üniversitesi’ne çok gelirim. Onun haricinde İzmit’in fuarını bilirim.Tolga Han’dayken fuara gelirdik.  İzmit demişken 2-3 Mayıs’ta Kocaeli Üniversitesi  Dans Topluluğu’nda olacağım ekibimle birlikte. Bir workshop düzenleyeceğiz.


Peki son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?  
İnsanların sevgiyle dans etmelerini istiyorum, severek dans etmelerini istiyorum. Dansı kine, hırsa döndürmeden, sadece mutlu olmak için dans etsinler, o zaman zaten başarı onları yakalayıp götürüyor . Ve eminim ki bir gün dans eden herkesle  bir gün bir yerde karşılaşacağım, bunu da biliyorum. :)




Tel: 0216 545 35 16-17-18

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder