21 Nisan 2013 Pazar

21 Nisan 2013 - Özgür Kocaeli Gazetesi - Makale


Çocuk Kalmak..
 



Hedefe yalnız çocukları yetiştirmekle ulaşamayız! Çocuklar geleceğindir. Çocuklar geleceği yapacak adamlardır. Fakat geleceği yapacak olan bu çocukları yetiştirecek analar, babalar, kardeşler hepsi şimdiden az çok aydınlatılmalıdır ki, yetiştirecekleri çocukları bu millet ve memlekete hizmet edebilecek, yararlı ve faydalı olabilecek şekilde yetiştirsinler! Hiç olmazsa yetiştirmek lüzumuna inansınlar! Okullardan başka; gazeteler, küçük dergiler köylere kadar yayınlanıp dağıtılmalıdır. Bizim köylümüz ne gazete ne dergi v.s. okumaz. Bilenler bilmeyenleri toplayıp, okutmayı, onlara okumayı anlatmayı bir vazife bilmelidir.

 Mustafa Kemal Atatürk

O kadar özel ki hepsi benim için.. O kadar çok seviyorum ki onları.. Çocukları.. Çok çok çok hem de.. Her gün yeni bir şey öğreniyorum onlardan. Günlük hayatta  önemsemediğimiz, bazen atladığımız bir çok ayrıntıyı öyle bir fark ettiriyorlar, bir şekilde anlatıyorlar ki ..Ah bir de her şeyden önce sevgi, o saf, tertemiz, karşılıksız sevgileri yok mu…
8 Yaşındaki güzel  öğrencilerime aşağıdaki dört soruyu sordum. İşte cevaplar..  Nasıl tatlılar, nasıl içtenler.. Bakın bakalım neler demişler.:)



1-      Nasıl bir dünyada yaşamak isterdin?

Temiz bir dünyada..
Kavga olmayan bir dünyada.
Temiz, rengarenk ve perili.
Evcil ejderhalarla.
Temiz, herkesin dürüst olduğu, sağlıklı bir dünyada.
Danslı ve dersli bir dünya.
Temiz bir dünyada tatlı ve güzel öğretmenim İlksen KOBAK’la yaşamak isterdim.
Temiz kokan  bir dünyada.
Temiz, güzel ve hep gülerek yaşamak isterdim. Amerika’ya benzemeli, hayvanlara özel bir barınak olmalı.
Güzel ve hamburger evleri olan bir dünyada.
Hayvansever ve sıcakkanlı insanlar ile.
Temiz ve iyi bakılan bir dünyada.
Her yerin tertemiz insanlarla ve mutlu ağaçların ve hayvanların olduğu bir dünya isterdim.
Temiz bir dünyada yaşamak.
Hayvanları seven bir sürü okyanusu ve ormanı olan mutlu bir yaşamda.
Güzel bir dünyada.
Her yeri dondurma olan bir dünyada.
Prensesli bir dünyada.
Rahat bir dünyada.
Uzayda.
Çikolatalı.
Pastalı ve çikolatalı bir dünyada.
Aypet(!) ve bilgisayar dolu bir dünyada.
Oyun dünyasında.
Yaşanabilecek bir dünyada.
Dondurmalı bir dünya.
Sıcak ve huzurlu bir dünyada.
           
2-      Ne gerçekleşse daha çok mutlu olurdun?
Kavga edilmezse.
İstediğim bir şey olduğunda daha mutlu olurdum.
Sihirli olsaydım.
Ejderhalara binsem.
Herkes sağlıklı olursa.
Derslerimden 100 alsam ve biri bana güzel bir şey yaparsa.
Eğer benim tatlı ve güzel öğretmenim İlksen Kobak’la yaşasaydım , dünyanın en  mutlu insanı ben olurdum.
Bir hayvanım olsa daha mutlu olurdum.
Odamda bir lego şehri olsaydı.
Bir kız kardeşim olsaydı.
Bir atım ve çiftliğim olsaydı
Temiz bir yerde yaşasaydım.
Binalar yerine ağaçlar olsa daha mutlu olurdum.
Ada ile arkadaş olabilseydim.
Bir atım olsa, bolluk bereket , bir sürü kitap, oyuncak askerlerim olsa, bilim adamı olsaydım, yani kısacası durumumuzun iyi olması.
İstediğim şeyler olsaydı.
Günde 10 kere dondurma yersem.
Atatürk olsaydı.
Her gün hediye alsaydım.
Müdür olsaydım.
Kardeşim olsaydı.
Futbol topum olsaydı.
Her dükkanda pizza satılsaydı.
Atlama ipim olsaydı.
Annem bana pasta alsaydı.
+20 puan alsaydım.
Herşey bedava olsaydı.

3-      Sana göre sevgi nedir?

 Saygıdır.
Sevgi bir yaşamdır.
İnsanların sevilmesidir.
Sevgi aşktır.
Herkesin birbirini sevmesidir.
Bana göre iki sevgi vardır birisi arkadaş sevgisi, ikincisi aşk.
İnsanları sevmek çok iyi bir şeydir.
Bana göre sevgi fedakarlık yapmaktır.
Bana göre sevgi aile arasındaki ilişki veya arkadaşlar arasındaki ilişki.
Mutlu bir yüz ve mutlu bir arkadaş ve de aşk!
Mutlulukla dolu bir dünya
Sevince iyi geçiniriz.
Bana göre sevgi mutluluk, huzurlu bir ortam demektir.
Mutluluk dolu bir dünya
Mutlu olup , birbirimize iyi davranırsak. Ayrıca aşk başka, sevgi başka bir şey..
Aşktır.
Aşktır.
Bir candır.
İlgidir.
Birini merak etmektir.
Sevilmektir.
Sarılmaktır.
Cevap yok. (Neden diye sorunca , ayıp öğretmeniiiim dedi!!!)
Babamın gelmesidir.
Sevgi bana göre mutluluktur.
Birine karşı anlayışlı olmaktır.
Sevgi sarılmaktır.


4-Kendini en çok ne zaman iyi hissedersin?
Madalya alınca.
Havam ve dünyam temiz ve rahatlatıcı olduğunda.
Sihirli olsaydım ve perili bir dünyada yaşasaydım.
Ailem ve arkadaşlarımla olunca.
Ailemin yanında olunca, Azra (arkadaşı) benim yanımda olunca.
Ailemle olunca ve okuldaki arkadaşlarımla, öğretmenlerimle  olunca .
İngilizce dersi olduğu zaman.
Ailemle gezmeye gittiğimde.
Kendimi en çok yılbaşı gibi özel günlerde iyi hissederim.
İlksen Öğretmenim bize geldiğinde.
Kendime güvendiğimde.
Bir iyilik yapınca ben de iyilik ederim ve kendimi iyi hissederim.
Kendimi en çok  arkadaşlarımla mutlu hissederim.
Birisi bana iyi davranırsa.
Bazen kendime güvendiğim zamanlarda, büyüüüüüük bir ansiklopediyi bitirdiğimde, madalya aldığımda, ailemin yanında vakit geçirdiğimde,zor bir bilim sorusu çözdüğümde, kitap okuduğumda, hentbol oynadığımda, bunun gibi güzel zamanlarda. Kısacası sevdiğim şeylerle olduğumda.
Ailemle olduğumda.
Arkadaşlarımla olduğumda.
Her gün.
Ailemle birlikte.
Ailemleyken.
Mert’le oynarken.
Anne ve babamın yanındayken.
Aypetle(!) oynarken.
       Arkadaşıma gıcık olmadığımda.
Arkadaşlarımla ödev yaparken.
Oyunlarda yeni adamım olunca.
Arkadaşlarım yanımda olunca.


İşte böyle.. İstedikleri şeylere bakın, bazen bir atlama ipi, bazen bir dondurma ve bazen de  ailesiyle geçirebileceği  bir zaman..Ne kadar basit, ne kadar kolay..  Sadece dinleyelim, anlayalım ve her zaman hatırlayım bugünün çocukları  yarının büyükleri demek.. Ne kadar mutlu,  sevgi dolu, kendisiyle barışık,hoşgörülü,  özgüvenli, pozitif çocuklar yetiştirirsek o denli sağlam olacaktır yarınlarımız, geleceğimiz.  Gerçekten o kadar duyarlı öğrencilerim var ki benim, ayran içmek istemediğimde öğretmenim merak etme TSE damgası var, rahatlıkla içebilirsiniz diye bana ayran getiren!! :) , yorgun olduğumu hissedip  bana sarılan, sürpriz yapan,  sürekli mektup yazan, beni teselli eden ,paylaşmayı bilen, eğlenmeyi çılgınca seven.. Ve hayattan inanılmaz keyif alan..
Sonradan örülüyor o duvarlar, sertleşiyor, kalınlaşıyor  sınırlar..  İzin vermiyoruz çünkü çocukça, safça kalmasına hiç kimsenin, kendimiz de dahil olmak üzere.. Hep kalıplara, belli sınırlara sokuyoruz kendimizi, herkesi..   Sevginizin üzerini örtüyoruz,kapıyoruz görünmesin diye.. Büyüdükçe, zaman geçtikçe..Kim olduğumuzu unutuyoruz hep belli kurallara uyalım diye.. Kalalım biz de öyle saf, temiz, güzel..  Çocuk gibi kalalım.. Çocuk olalım..

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız Kutlu Olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder