12 Mayıs 2013 Pazar

Özgür Kocaeli Gazetesi- 12 Mayıs 2013 Pazar -Yazım


Anne

http://www.ozgurkocaeli.com.tr/makale/anne-129355.html



Bir bebek, bir evlat..  O güzel gülüşü, mis gibi kokusu, saf ve masum ruhu, benliği, nefesi  ile öyle tatlı bir anda giriveriyor ki hayatınıza bir daha ömrünüzün son nefesine dek onun ihtiyaçları, sorumluluğu, mutluluğu kısacası yaşadığı her ne varsa sizin oluyor, sizden bir parça , sizin hayatınızda.. O sizin bedeninizden ayrıldığı  andan itibaren, siz kendinizi onun ruhu ile yeniden inşa ediyorsunuz, sırf o yalnızlık çekmesin  diye.  Onunla  birlikte gülüyorsunuz, ağlıyorsunuz, öfkeleniyorsunuz ve belki de en önemlisi onunla birlikte büyüyor ve hayata dair bir çok şey öğreniyor,  bir çok şeyde deneyim kazanıyorsunuz. Bir bakıyorsunuz hayat o olmuş, siz o olmuşsunuz..Bir çok zorluk yaşıyorsunuz, onu fiziksel olarak karnınızda taşımaktan öte, onun doğumundan sonra ruhunuzda  endişeleriniz, korkularınız ve belki yüzleşmekten korktuğunuz daha bir çok sorularla taşıdığınız o evlat, sizi tamamen başka bir kişi yapıyor. Daha özenli olmaya çalışıyorsunuz , her şey onun konforu için ayarlanıyor, yemek-uyku düzeniniz belki tamamen değişiyor. Sırf onun için daha önce hayatınızda olan fakat size bir şekilde zarar veren  bir çok şey i (düşünceler,tutumlar, insanlar , yaşam tarzı, yemek yeme alışkanlıkları vs.) hayatınızdan çıkarabiliyorsunuz. Onun karnını doyurabilmek, ona güzel bir gelecek hazırlamak  için zorlu bir işte, ona hissettirmeden huzursuz ve mutsuzca  çalışabiliyor,  saatlerce mutfaktan ayrılmadan ona yemeğin  en temizini, en sağlıklısını sunmak adına elin,zden geleni yapıyorsunuz.  Sırf o mutlu olsun, morali bozulmasın,  olumsuz bir durum, kişi veya ilişki onun ruhunda derin yaralar açmasın  diye sevmediğiniz, içinde yer almak istemediğiniz  bir çok duruma göğüs gerebiliyor, bunları tolere edebiliyor ve en önemlisi de hayatınızın içinde tutabiliyorsunuz.  Hayatın akışı içerisinde onun büyümesini gururla izliyor, her başarısını bir  takdir, her başarısızlığını ise  bir cesaretlendirme, övgü  ile ona sunuyorsunuz. Günlerce, aylarca onunla birlikte stresli günler geçirebiliyor, yaşadığı , onu üzen, geren , mutsuz eden her ne varsa onunla birlikte yaşıyor, onunla birlikte bunları yüreğinizde taşıyorsunuz. Hastalandığında  nasıl ondan daha fazla hasta hissediyorsanız kendinizi, o  mutlu olduğu ve tamamen huzurlu olduğu anda da o denli iyi, keyifli ve coşkulu hissediyorsunuz.   Eve geç geldiği zaman  aklınızda kurduğunuz türlü türlü senaryolarla o an hayatı kendiniz için bir zindana döndürebildiğiniz gibi , yanınızda olduğu anlarda sizden daha mutlu bir insan daha yokmuş gibi içten içe bir delilik, huzur hali yaşayabiliyorsunuz.  Sıkıntınızı,hastalığınızı, ağrılarınızı, üzüntülerinizi  ona yansıtmamak için çok zor olsa dahi rol yapabiliyor, her şeyi içinize atabiliyor ve güçlü kalabilmeyi , sırf evladınız için bir kaya gibi sert, bir çınar gibi sağlam kalmayı becerebiliyorsunuz.  Hayatınızda almış olduğunuz bazı  kararları,  sırf onu bir şekilde etkileyecek diye yeniliyor ya da sıfırlayabiliyorsunuz. Belki öncesinde  yaşamış olduğunuz hayal kırıklıklarınızı anlatmıyorsunuz ona, sırf hayallerini gerçek kılsın, bir şekilde bir fırsat yaratsın, cesur olsun hayatta  , şevki kırılmasın, coşkusu, sevinci azalmasın diye. Onun size verdiği bir öpücükle dünyalar nasıl  sizin oluyorsa, yine aynı şekilde onun dokunduğu her hayata kendini, mutluluğunu başarısını ve enerjisini yansıtarak insanları mutlu etmesini de keyifle, gururla ve aşkla izleyebiliyorsunuz. Onun yaşadığı bazı zorlu süreçlerde ( sınavlar, ergenlik, ayrılık vs.) ondan daha fazla üzülüyor olduğunuzu sırf ona hissettirmemek adına ruhunuza atıyor, bir şekilde belki kendinizi hasta , huzursuz edebiliyorsunuz.  Karşılıksız bir şekilde onu seviyor,  onun elinden tutuyor, onunla saatlerce oyun oynuyor, sohbet edebiliyorsunuz. Bazen tartışıyorsunuz belki , onun sözleri, davranışları, tavırları ruhunuzu, canınızı  tıpkı bir gül dikeninin size  batması gibi canınızı yakıyor, içinizi  acıtıyor olmasına rağmen, her yeni günle birlikte doğan güneş gibi  her yeni gün onun yanında, önünde, arkasında durmaya devam ediyor, her zaman varlığınızı ve koşulsuz sevginizi ona hissettiriyorsunuz.   Siz .. Evet siz güzel anneler..
Ne yapsak , nasıl gönlünüzü alsak, sizi nasıl mutlu etsek tatlı anneler?Bunu konuşmak için saatlere, bunu ifade edebilmek için bir çok sayfaya ihtiyaç var, siz özel varlıklar, güzel yürekli kadınlar için..
Bu denli derin , harika  bir varlığa, size, ne alınabilinir ya da ne sunulabilinir?  Sadece bir parfüm mü alalım güzel kokun diye? Mutfak aleti mi alalım, bize güzel pastalar yapın diye? Ya da bir aksesuar, bir kıyafet ? Güzel gözükün diye.. Siz  zaten gülüşünüz , duruşunuz, cesaretiniz, kaya gibi sağlamlığınızla o kadar donanımlı ve tamsınız ki..  Sevgimizi versek, sonsuz bir aşkla.. Acaba daha çok mutlu edebilir miyiz sizi? Koskocaman  bir öpücük versek size, sizin  ruhunuzu okşayan. ..Elimizi versek size, kalbimizin sıcaklığı geçsin, bizden  bir parça olan yüreğinizle buluşsun ellerimiz diye.. Bizim için yaptığınız her türlü fedakarlığı, karşılıksız sevgiyi, şefkatiniz için güzel sözlerimizi , tatlı dilimizi versek size bugün ve bundan sonraki her an..  Güven versek gözlerimizle, hep orada,sizinle birlikte olduğumuzu hissedin diye.. Desteğimizi versek omuzlarımızla size , yaşadığınız  zorluklara siper olsun,yorulduğunuzda omuzlarımıza dayanın diye..Sarılsak ki öyle çok , kendinizi evinizde, huzurda hissedin diye.. Acaba sizi mutlu edebilir, hakkınızı ödeyebilir miydik?

Annelerimiz çok özel.  Değeri tarifsiz..Bugün Anneler Günü ve o sebeple tüm annelerin anneler gününü kutluyorum. Canım anneciğim,  Anneler Günü’n Kutlu Olsun, iyi ki annemsin, iyi ki hayatımdasın, iyi ki varsın!  Seni çok seviyorum.. Kızın İlksen :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder