SU - 2
Sabrın, hoşgörünün, sevginin,
saygının, anlayışın, merhametin,
sakinliğin hakim olduğu ve bunun yanında bize bir bardak suyun, bir kase
çorbanın tadının önemini daha da idrak
ettiğimiz şu güzel ve özel Ramazan ayının her şeyden önce hepimiz için hayırlı
ve bir o kadar da güzel geçmesini
dilerim. Geçen hafta başladığım “su” başlıklı yazıma kaldığım yerden devam
ediyorum. :)
İnternetten bir bilgiyi size aktarmak
istiyorum:
Yeryüzünün 3'te
2'sinin su olduğunu, ancak bunun sadece yüzde 0.3'ünün içilebilir su olması
nedeniyle su kaynaklarının verimli kullanılması gerekiyor.
Dünyada 6 milyar
insandan 2 milyarı sağlıklı su içemiyor. Susuzluk yakın zamanda çağın en büyük
meselesi olacak. Bugün petrolden kaynaklanan savaşlar, yarın yerini suya
bırakacak.
Su kaynaklarımızla
gururlanmamıza rağmen Amerika'da kişi başına düşen kullanılabilir su varlığı 18
bin metreküp iken bu miktar ülkemizde bin 400 metreküp civarında.
Bir ülkenin su zengini
olabilmesi için kişi başına düşen yıllık su miktarı en az 10 bin metreküp
olmalı. Bundan dolayı su israfına karşı duyarlı olmalıyız. Akarken kıymetini
bilmediğimiz suyu israf etmemeliyiz.
Peki suyu nasıl idareli kullanabiliriz? Bunun bir çok
yolu var fakat her şeyden önce bunun bizden başladığını hatırlayarak
aşağıdaki bazı bilgilere bir göz gezdirelim.
*Traş
olurken, dişlerimizi fırçalarken sadece ihtiyacımız dahilinde suyu açık
bırakabiliriz , böylece dakikada 15-20 litre suyun boş yere akmasını önlemiş oluruz.
*
Otomobilimizi yıkarken hortum yerine su dolu bir kova, sünger ve bez kullanabiliriz. Kova ile 20lt , devamlı akan
bir su ile 100-150 lt su harcarız.
*Bahçe
sulamak için buharlaşmanın az olduğu sabah veya akşamüstü saatlerini tercih
edebiliriz.
*İçme suyu
dışındaki suları birkaç kez kullanabiliriz. Örnek: Sebze meyve yıkadığımız
suları biriktirip, çiçekleri, bahçeyi sulayabiliriz.
*Bulaşıkları
elde yıkamak yerine bulaşık makinesinde yıkayabiliriz. Bulaşık makinesini de tam
olarak doldurmadan çalıştırmamaya gayret edebiliriz. (Bulaşık makineleri bir
defada ortalama 40 litre su tüketirler.)
*Banyo
yapmak yerine duş almayı tercih edebiliriz.(Banyo yaparak 150 lt, duş alarak
ortalama 50 lt su tüketiriz.)
*Bozuk olan musluk
ve sifonları onarıp daha bakımlı
tutabiliriz.
( Saniyede bir damla akan su yılda 3 ton
eder.)
*Evde kullanılan temizlik malzemeleri, atık sularla birlikte
nehirlere karışır bu nedenle içinde fosfat bulunmayan ve suda ayrışabilen
temizlik ürünlerini kullanabiliriz. Temizlikte sıvı sabun, toz sabun gibi doğal
esaslı olanları tercih edebiliriz. (Hem
doğaya zarar vermez hem de daha az suyla durulanabilir.) Diğer kimyasal
deterjanların (petrol türevi temizleyiciler) doğal ortam için sakıncalarının
yanı sıra bol suyla durulanmaları gerekir.
*Çamaşır
makinesini daha ekonomik kullanabiliriz. Nasıl mı? Bir çamaşır makinesi tek
çalıştırmada 176 litre su harcar. Makineyi tam doldurmadan çalıştırmamaya ve makinemizi haftada bir kez bile daha az
çalıştırmaya gayret edersek yılda 9 ton su kurtarabiliriz.
* Rezervuarların
boyutunu küçültebiliriz.
*Yaşadığımız yerin iklimine uygun, yerli bitkileri
ekebiliriz. Yerli bitkiler daha az su ve daha az bakım ile büyüyebilir.
*
Sadece ihtiyacımız kadar su ısıtabiliriz. Bu şekilde elektrik ve gazdan da tasarruf edebiliriz.
*Elde
bulaşık yıkarken mümkün olan en az miktarda deterjan kullanabiliriz. Daha az
deterjanı
durulamak
da daha kolay olacaktır. Deterjan yerine
doğal yeşil sabun kullanırsak deniz canlılarını da düşünmüş oluruz. :)
*Sifonu gereksiz yere çekmemeye özen göstermeli ve bunun yanında
tuvaletin çöp kutusu olmadığını ve elimize geçen ne varsa atmamaya gayret
edebiliriz. 4 kişilik bir ailenin her bir ferdi, sifonu günde bir kez amaç
dışında çekerse, yılda 16 ton su harcamış olur.
*Su basmalarını önlemek için,
evimizden çıkarken ana vanayı kapayabiliriz.
Yapabileceklerimiz elbette
bu kadar sınırlı değil, en basit ama belki de en etkili olabilecek ve hepimizin
de farkında olduğu şeyler bunlar aslında. Sadece hatırlatmak istedim.. En
azından bir tane maddeyi bile hayata geçirsek önemli ölçüde fark
yaratabileceğimizi düşünüyorum..
Kendimizi, bitkileri bu
kadar düşünmüşken , aslında tasarrufla da pek ilgisi olmasa da bir konuya
değinmeden geçemeyeceğim. Geçen hafta da bahsettiğim gibi.. Su hayatsa..
Hayvanları da unutmamak lazım öyle değil mi? Sokaklarda yaşayan kediler,
köpekler ve elbette kuşlar için bu sıcak
günlerde kapınızın önüne bir kap su koymaya ne dersiniz? Hemen şimdi yapmaya
var mısınız? :)
“Cömertlikte ve yardım etmede
akarsu gibi ol.” -Mevlana Celaleddin
Rumi
|
Yeni Yaş
Bu hafta içerisinde yeni yaşıma girmiş
bulunacağım. Bana şimdiden güzellikler, mutluluk, heyecan ve huzur getiren yeni
yaşıma, yeni yaşamım.. Hoşgeldin :)
“Takvim düzeni herkes için aynı olsa da ,zaman
herkes için başka türlü ilerler.” – Murathan Mungan
|
Biraz Tatil
Yeni döneme daha iyi hazırlanabilmek
ve biraz dinlenmek adına 2 haftalığına yazılarıma ara veriyorum.
Kendinize çok iyi bakın ve
gülümseyin.. Güzel günlerde görüşmek
üzere… Sevgi sizinle olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder